Esetçe Çiftliği, Değirmenköy ve Çorlu arasında, Çorlu havalimanı ve tem otobanı- Ağırmeşe çiftliği arasındaki büyük ve verimli topraklara sahip yörenin en büyük çiftliklerinden biridir. İlk kurulduğu dönemlerde içinde kendi ormanı ve dereleri olan 12.000 dönüm bir çiftlikken zaman içinde el değiştirerek ve küçülerek bugün olduğu hale gelmiştir.
Anlatılanlara göre bir zamanlar Araplı Çiftliği denen bu toprakların sahibi Gaspodin Andon isimli bir çiftçiymiş. Harp, göç derken bir gün çiftini çubuğunu bırakıp giden Andon’un ardından Milli Emlak, hazineye intikal eden bu toprakları 1928’de satılığa çıkartmış.
O sırada Değirmenköy köylüleri sınır ihlali yaparak çiftliğe ait bazı tarlaları ekip biçmekte olduklarından tarlaların kendilerine ait olduğunu iddia etmişler.
Devletle köylüler arasında uzun yıllara yayılan bir dava oluşmuş.
En son 1969 yılının kasım ayında Değirmenköy köylüleri çiftliğin kendilerine ait olduğunu iddiasıyla büyük bir ayaklanma başlatmıştır. Öyle ki askerle köylü, traktörlerle tanklar karşı karşıya gelmişler. Köylüler ve 75. Tümen arasında günlerce süren bir anlaşmazlık olunca konu gazetelere taşınmış. Ve araya kaymakam, vali, tümen komutanı gibi hatırlı kişiler girince uzlaşmaya varılmış ve köylüler ikna edilmiş.
Bizim hikayemize gelince, dedemiz Osman İşcan 1974 yılında çiftliği satın alarak çiftçilik yapmaya, buğday, pirinç ve ayçiçek üretmeye başlamıştır. İçinde mandıracılık, hayvancılık ve tarım yapılan Esetçe çiftliği Osman İşcan’ın vefatından sonra çocuklarına geçmiş ve sadece tarım yaparak varlığını sürdürmüştür.
Aile içinde yaşanan anlaşmazlıklar, kopmalar, vefatlar ve ayrılıklar sonrasında çiftçiliğe devam eden aile üyelerinin sayısı azalmıştır.
Zorlaşan şartlar, bölgede gelişen sanayi ve fabrikalaşma ailenin genç üyelerinin tarımdan uzaklaşmasına sebep olmasına rağmen azimle tarıma devam eden Aylin ve Doğan kardeşler tarafından Esetçe çiftliği markası dedeleri ve babalarının adını yaşatmak ve ürettikleri temiz gıdayı ulaşabildikleri kişilerle paylaşmak amacıyla kurulmuştur.
